VAHAP DABAKAN:ADI; “KOZMAĞRAFYA” ARAŞTIRDIM, NEDİR?
PİRİNCİN TAŞLARI
ADI; “KOZMAĞRAFYA” ARAŞTIRDIM, NEDİR?
Bu kitabı uzun zamandır arıyordum. Sonunda bir sahafta buldum. Adı; “Kozmografya” Türkiye’deki ilk astronomi kitabı. İlk baskısı 1929’da yapılmış. Bulduğum ise 1933 baskısı. Yazarı Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Yar…
Kitap yazılmadan 8 sene önce Ankara Hükümetinin kasasında sadece 48 kuruş varmış. İşgal güçleriyle, fakirlikle, cehaletle ve hastalıkla mücadele ediliyor; savaş sonrası Osmanlı’nın borçları ödeniyor, diğer yandan bilimle sanatla Cumhuriyet inşa ediliyor, fabrikalar yapılıyor, operalar temsil ediliyor. Yurt dışına eğitim için öğrenciler gönderiliyor…
O dönem insanlar dünyanın düz olduğunu ya da boğanın boynuzları üzerinde durduğunu düşünüyordu. Astronomi nedir? Kimse bilmiyordu. Ama bir kişi bunun önemini biliyordu. Dünyada başka örneği yoktur, bir devlet adamının astronomi kitabı yazdırmasının. Evet, Kozmografya, Atatürk’ün isteğiyle Ali Yar Bey’e 1929’da yazdırılmıştır. Gezegenler, mevsimler nasıl oluşur, kara delik nedir, Aristo’dan başlayarak Kopernik’ten Galileo’ya tüm uzmanların düşünceleri, Samanyolu haritasına kadar her şey bu kitaba konulmuştu. 1933’ten başlayarak tüm liselerde zorunlu ders olarak okutulmuştur ta ki 1979’a kadar...
Kitabın yazarı Ali Yar Bey Mektebi Sultani yani Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra 1912 Temmuz'unda Paris Yüksek Tayyarecilik Mektebi’nden mezun olur ve dünyanın ilk üç uçak mühendisinden biri unvanını elde eder. Darülfünun yani İstanbul Üniversitesi’nin o dönem Zeynep Hanım Konağı’nda cebir, astronomi dersleri verir. Atatürk’ün isteğiyle de bu kitabı yazar…
Sahaftan gelen tarihi Kozmografya kitabını açtığımda beni bir sürpriz bekliyordu. Kapağın hemen arkasına kime ait olduğunu gösteren bir isim yazılıydı. 1933’te İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda 275 okul numaralı bir kişiye aittir bu kitap; adı Fahrettin Akbulut. Kim mi bu kişi? Sonradan önemli bir matematik profesörü olacak Ege Üniversitesi’nde dersler verecek Türkiye’de matematiği gençlere sevdirecektir. Bir gün Fahrettin Akbulut’un çocuğu evdeki kütüphane rafını karıştırır. Kozmografya kitabını görür. Şu an okumak için bulduğum kitabı… Alır inceler. İçinde gökyüzü haritalarının, teleskopların, gezegenlerin ve kâinatın fotoğraflarını görünce astronomiye ilgi duymaya başlar. Sonra ne mi olur? California Üniversitesi (Berkeley) Matematik bölümünden mezun olur. Wisconsin Üniversitesi'nde, Michigan State Üniversitesi'nde profesörlüğe kadar yükselir…
“Yaşadığımız uzayı tabii Euclid (Öklid) uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı?” Sorusunun yanıtını arar ve İngiliz Astronomi Profesörü Zeeman'ın 1963'te yaptığı tahmini çözümünü bulmayı başarır. Bu nedenle de birçok ödüle hak kazanmıştır. Bunlardan biri TÜBİTAK Bilim Ödülü'dür. Türkiye'nin yetiştirdiği ve dünyaca tanınan Profesör Dr. Fahrettin Akbulut’un oğlu Prof. Dr. Selman Akbulut matematik ve astronomi alanında yaptığı çalışmalardan ötürü uluslararası ödüllerle taçlandırılır. Baba Fahrettin ve oğlu Selman matematik ve astronomi alanında önemli çalışmalara imza atar. İşte Kozmografya kitabının önemi buradadır…
Kitap yazılmadan 8 sene önce Ankara Hükümetinin kasasında sadece 48 kuruş varmış. İşgal güçleriyle, fakirlikle, cehaletle ve hastalıkla mücadele ediliyor; savaş sonrası Osmanlı’nın borçları ödeniyor, diğer yandan bilimle sanatla Cumhuriyet inşa ediliyor, fabrikalar yapılıyor, operalar temsil ediliyor. Yurt dışına eğitim için öğrenciler gönderiliyor…
O dönem insanlar dünyanın düz olduğunu ya da boğanın boynuzları üzerinde durduğunu düşünüyordu. Astronomi nedir? Kimse bilmiyordu. Ama bir kişi bunun önemini biliyordu. Dünyada başka örneği yoktur, bir devlet adamının astronomi kitabı yazdırmasının. Evet, Kozmografya, Atatürk’ün isteğiyle Ali Yar Bey’e 1929’da yazdırılmıştır. Gezegenler, mevsimler nasıl oluşur, kara delik nedir, Aristo’dan başlayarak Kopernik’ten Galileo’ya tüm uzmanların düşünceleri, Samanyolu haritasına kadar her şey bu kitaba konulmuştu. 1933’ten başlayarak tüm liselerde zorunlu ders olarak okutulmuştur ta ki 1979’a kadar...
Kitabın yazarı Ali Yar Bey Mektebi Sultani yani Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra 1912 Temmuz'unda Paris Yüksek Tayyarecilik Mektebi’nden mezun olur ve dünyanın ilk üç uçak mühendisinden biri unvanını elde eder. Darülfünun yani İstanbul Üniversitesi’nin o dönem Zeynep Hanım Konağı’nda cebir, astronomi dersleri verir. Atatürk’ün isteğiyle de bu kitabı yazar…
Sahaftan gelen tarihi Kozmografya kitabını açtığımda beni bir sürpriz bekliyordu. Kapağın hemen arkasına kime ait olduğunu gösteren bir isim yazılıydı. 1933’te İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda 275 okul numaralı bir kişiye aittir bu kitap; adı Fahrettin Akbulut. Kim mi bu kişi? Sonradan önemli bir matematik profesörü olacak Ege Üniversitesi’nde dersler verecek Türkiye’de matematiği gençlere sevdirecektir. Bir gün Fahrettin Akbulut’un çocuğu evdeki kütüphane rafını karıştırır. Kozmografya kitabını görür. Şu an okumak için bulduğum kitabı… Alır inceler. İçinde gökyüzü haritalarının, teleskopların, gezegenlerin ve kâinatın fotoğraflarını görünce astronomiye ilgi duymaya başlar. Sonra ne mi olur? California Üniversitesi (Berkeley) Matematik bölümünden mezun olur. Wisconsin Üniversitesi'nde, Michigan State Üniversitesi'nde profesörlüğe kadar yükselir…
“Yaşadığımız uzayı tabii Euclid (Öklid) uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı?” Sorusunun yanıtını arar ve İngiliz Astronomi Profesörü Zeeman'ın 1963'te yaptığı tahmini çözümünü bulmayı başarır. Bu nedenle de birçok ödüle hak kazanmıştır. Bunlardan biri TÜBİTAK Bilim Ödülü'dür. Türkiye'nin yetiştirdiği ve dünyaca tanınan Profesör Dr. Fahrettin Akbulut’un oğlu Prof. Dr. Selman Akbulut matematik ve astronomi alanında yaptığı çalışmalardan ötürü uluslararası ödüllerle taçlandırılır. Baba Fahrettin ve oğlu Selman matematik ve astronomi alanında önemli çalışmalara imza atar. İşte Kozmografya kitabının önemi buradadır…
İçindeki 275 okul numaralı lise talebesi Fahrettin’in kitaba karaladığı ismi bizi böylesine bir yolcuğa çıkarıyor. Bu kitap, küçük bir çocuğun yani Selman’ın eline geçmesiyle dünyaca tanınan bir bilim insanına dönüşmesine vesile olur…
Hatice Nurseven Evren, Hocamın bana gönderdiği“SIFIR ZAMAN”Matematiksiz (Sanal) yaşam, kitabını okuduğumda da çok hayıflandım, ‘neden bu kadar geç kalmıştım’ diye kendime sordum. Hatice Nurseven Evren, Hocamda gençlerin matematiği sevmesi için elinden geleni yapmaya ve gençlere matematiği sevdirmeye çalışıyor. Hatice Evren Hocam sizi kutluyorum. Herkesin bu kitabı da okumasını tavsiye ediyorum…
Atatürk, İstikbal Göklerdedir demiştir. Belki de ne güzeli nüansı yazdırdığı Kozmografya kitabının içindeki Ay fotoğrafındaki kraterlerdir. Neden mi? 1956 senesinde Dr. Hugh Percy Wilkins Ay’daki bir kratere büyük saygı duyduğu Atatürk’ün adını vermiştir. Ay’da bir kratere Atatürk adının verildiğini biliyor muydunuz?
VAHAP DABAKAN-KHA
Hiç yorum yok: