"SEVGİ DEMEK EMEK DEMEK "Onur BİLGE '
Onur BİLGE
İnsanlar;
sevgi, sempati ve sıcaklığı aldıklarını hissettikleri zaman, tuhaf bir
ürküntüyle şımarıklık raddesinde naza çekmeye başlayıp geriye bir adım atarlar.
O adımla açılan ara, sevgi kaynağının da gerilemesi, yok denecek kadar
sönükleşmesi ile açılır. Zannederler ki ne yaparlarsa yapsınlar, o sevgi pınarı
yanı başlarında çağıl çağıl akacak, hiç bitmeyecek, zemzem gibi sonsuza
kadar...
Oysa sevgi,
anında karşılık bekler. Sadakat ve saygıyla korunmak ister. Sevme sanatı,
duygusal bir dansa benzer. Aşk ve romantizm yüklü, aynı adımlarla, sarmaş
dolaş, fısıl fısıl, doyumsuz bir ılıklıkla devam ederken, itina ile
korunmalıdır. Bulmak zor, kaybetmek kolaydır. Zor olan; onu göz gibi korumak,
yaşatabilmektir.
Bir kötü söz
yeter, bitirmek için. Öyle bir söz çıkar ki dudaklar arasından, istemli ya da
istemsiz; bir anda her şeyi bitiriverir! Sonra, ara dur bakalım!
Hani az önce
avuçlarınızdaydı. Küçük bir kuş gibi mutluluk veriyordu. Sıcaklığını
duyuyordunuz, yüreğinizde. Damar damar dağılıyordu, ılık ılık akıyordu,
kanınızla içinize. Tüm vücudunuza yayılıyordu. Uçtu, gitti işte! Gelir mi bir
daha? Asla! Hangi kuş azat edildikten sonra geri dönmüş?
İnsanların en
çok muhtaç oldukları, sevgi... Aşk, onun kremalısı... Yokluğu kedere gark eder,
çılgına dönersiniz! Bulunca, bahanelerle geri çekilirsiniz. Kaybedince,
beyninizden vurulmuşa dönersiniz ama iş işten geçmiştir, artık!
Ne olurdu,
yıllarca aranan sevgi, bulunduğunda gereken yapılsaydı? Zaman, mekan ve
beraberliğin gittikçe yoğunlaşan doyumsuz tadı, paylaşıla paylaşıla çoğalıp tüm
dünyamızı mutlulukla doldursaydı! Her anı, fark edile fark edile yaşansaydı
hayatın!
Sevgi, daima
alıp verdiğimiz bol oksijenli hava gibi bulunmaz bir nimettir. Hayatta
kalabilmemiz için günde binlerce kez nefes alırız da aklımıza bile gelmez, onun
ne kadar değerli olduğu, ne işe yaradığı. Yaşamamız için ilk sırada olduğunu ve
en gerekli ihtiyacımızı giderdiğini düşünmeyi bırakın, nefes alıp verdiğimizin
bile farkına varmayız, çoğu zaman. İlk adımlardan sonra, belli bir tempoda
devam etmeye başlayan, adeta istemsizleşen yürüyüşümüz gibi monotonlaşır,
önemsizmiş gibi, hissedilmeden sürer gider nefeslerimiz.
Ne zaman
havasız kaldık, oksijensiz bir ortama girdik, nefes alamaz olduk, işte o zaman
kıvranmaya başlarız hattâ çırpınmaya! .. Nefes alamamak gibidir sevgisizlik!
Boğulacak gibi oluruz, sevgisiz kalınca! .. Yüreğimizi ısıtmakta olan o kaynağı
kaybetmeden, yokluğunun nelere mal olacağını bilemeyiz.
Neden
binlerce nefesin bir tanesini aldığımızda, durup düşünüp şükretmeyi bilmeyiz?
Neden, sevildiğimiz söylendiğinde çılgınca sevinip, derinliğine hissedip,
Sevgiyi Yaratan'a hamd; hissedip hissettirene teşekkür etmeyiz? Neden,
karşılığını vermede cimrilik yaparız?
Sevgisiz
yaşamak, yaşamak değil, sürüklenmektir. Tuz kadar önemlidir, sevgi. Tuz,
baklavaya bile girip her şeye gereken tadı verir. Yaşamımızı tatlandıran odur.
Yavan bir hayat, ruh hastası yapar insanı, hattâ delirtir. Hatırlasanıza,
sevgiyi hissettiğinizde nasıl değişir evrenin rengi, ekmeğin suyun tadı! Neler
söylemeye başlar, her gün dinlediğiniz, dilinden o ana kadar pek bir şey
anlayamadığınız şarkılar, türküler, şiirler! Ne güzel doğar güneş, çiçekler ne
kadar güzel açar! Ne kadar güzeldir yaşamak, nefes nefes sevgi alıp vermek ne
güzeldir!
Sevgi,
yüreğimize inen en doyulmaz duygudur. İnsan, mutluluktan öleceğini zanneder,
hissettiğinde! .. Bir şiirdir, sevmek. Sevmek, bin şiirdir. Bir sevmek,
binlerce şiir demektir. Nasıl, bir sözcük, bir işaret, bir şiiri bozarsa,
yanlış seçilen bir sözcük de bir aşkı bitirir, mahveder, bozar!
Her şiir, bir
başka musikidir. Bir notanın hakkı verilmezse, eser bozulur. Sevginin de hakkı
verilmelidir! Sevginin hakkı; karşılık vermek, sadakat ve saygıyla korumaktır.
Yaşatmak için emek vermek, gereken özeni göstermektir.
Sevgi demek,
emek demek!
***
Onur BİLGE -KHA
Hiç yorum yok: